Neuschwanstein Kalesi hakkında 10 ilginç bilgi

Kalenin temellerinin altında gizli bir mağara bulunmaktadır. Kral Ludwig II, bu gizli mağarayı kraliyet hayatının baskılarından kaçabileceği ve sanatsal uğraşlarına dalabileceği özel bir inziva yeri olarak inşa ettirmiştir. Mağaraya girdiğinizde, sarkıtlar, dikitler ve diğer doğal kaya oluşumlarıyla süslenmiş çarpıcı bir Yeraltı odasıyla karşılaşacaksınız.

Neuschwanstein Kalesi popüler kültürü önemli ölçüde etkilemiştir. 1985'ten 2006'ya kadar Walt Disney Pictures logosunda kale ve havai fişeklerin yer aldığı bir gece sahnesi bulunuyordu. Disneyland'da bulunan Uyuyan Güzel’in Kalesi ile birlikte bu kalenin de Neuschwanstein Kalesi'nden esinlenildiği söylenmektedir. Disney, kalenin masalsı tasarımından etkilenmiş ve tema parkında bu sihir ve mucize duygusunu yeniden yaratmaya çalışmıştır.

Neuschwanstein Kalesi'ne Kral Ludwig II'nin hayaletinin musallat olduğu söylenmektedir. Efsaneye göre, Ludwig'in ruhunun kale koridorlarında dolaşarak tahtını geri almak için bir yol aradığı söylenir. Kaleyi ziyaret edenler garip, uhrevi bir varlık hissettiklerini bildirmişler ve hatta bazıları kralın hayalet figürünü gördüklerini iddia etmişlerdir.

'Neuschwanstein' İngilizce'de 'Yeni Kuğu Kalesi' anlamına gelmektedir. Kale adını, Bavyera kültüründe saflık ve zarafetin sembolü olan kuğudan almıştır. Wagner'in operalarından biri olan Lohengrin, bir kuğunun çektiği bir kayıkla gelen gizemli bir şövalyenin hikâyesini anlatır. Kral Ludwig II bu efsaneden derinden etkilenmiş ve sembolü kalenin çeşitli odalarına yerleştirmiştir.

Ortaçağdan esinlenen tasarımına rağmen Neuschwanstein Kalesi, zamanın çok ötesinde olanaklarla donatılmıştır. Yenilikçi inşaat tekniklerinin yanı sıra kale, sert Bavyera kışlarında bile kralın rahat etmesini sağlayan merkezi ısıtma ve sofistike bir havalandırma sistemi de dahil olmak üzere çok çeşitli modern olanaklarla donatılmıştır.

Einsatzstab Reichsleiter Rosenberg (ERR) olarak bilinen Nazi örgütü, işgal altındaki topraklardan sanat eserlerini yağmalamış ve çalınan bu eserlerden bazıları Neuschwanstein'da saklanmıştır. Neuschwanstein Kalesi, bu hazineleri barındırmak için geçici bir depolama tesisi olarak kullanılan diğer birçok şatodan biriydi. Müttefik kuvvetler bu sanat eserlerini 1945 yılında kale bölgesini ele geçirdiklerinde keşfetmişlerdir.